SITE İÇİ ARA

17 Haziran 2010 Perşembe

KÖRLER VE SAĞIRLAR

Memleket dalkavuk dolmuş...Gerçekleri dillendirme cesareti gösterecek adam bir elin parmaklarını geçmez..her platformda böyleyken voleybolda farklı olması düşünülebilir mi?..biz burada bir şeyler yazıyoruz ve geçmişe doğru okuduğunuzda yanlış bir bilgi göremiyorsunuz..buna rağmen nazar okları üzerimize geliyor..peki neden ?..fenerbahçeliyiz ama bu adaletimize gölge düşürmez...gördüğümüz bir eksiği yada yanlışı tenkit etmemize asla mani değildir...voleybol özeline geldiğinizde ,fenerbahçenin başarısı birçoklarının sinirlerini bozmuşken,bizim burada yazdıklarımızın doğruluğu şirket yalakalarını mutlu etmez,öyle bir niyetimiz de yoktur,önemli olan hakikati dillendirmektir..belli bir çalışma ve ciddiyet isteyen transferlerimiz bile show olarak değerlendirilirken hakkaniyetin ölçüsünü görmeniz zor olmaz.Sizin takımınızın her transferi 'nokta atış' olurken,kıskandığınız,gıcık olduğunuz ve sinirden tırnaklarınızı yediğiniz 'şampiyon' takımın transferleri nasıl show olur ?...teraziniz şaştığında,şaftınız kaydığında,ezilmişlikten kaynaklanan iyi ile kötüyü ayırd etme kabiliyetiniz kaybolduğunda olur...sırf güzel diye geçmişinde ortalama başarılar bulunan bir insanı,bir vatandaşı prenses yapamazsınız..kapasitesi yetmez.dünya yıldızı derseniz;başarıları neler peki diye sorarlar..sadece o insanı şımartırsınız,yaşı ilerlese de olgunlaşmaz,gider bir gazeteye röpörtaj verir ve ben 'fırlama'yım diyecek kadar ham olduğunu hayretle görürsünüz..ham meyveyi dalından koparırsınız..olmadan biter,pişmeden kokar...bir tane bile eleştiri alsa top-tüfek savunmaya geçerseniz kendini darı ambarında zanneden tavuğa döner..sadece insanlar için değildir bu,takımlar için de geçerlidir...meydanı boş bulup kendini abdurrahman çelebi sananlar gerçek bir kulüp takımı yatırım yaptığında hemen saldırmaya başlar..oyuncuya imza attırır eline böyle konuşacaksınız diye kağıt tutuşturur..Türkiyeden haberi bile olmayan adama abuk sabuk beyanat verdirtir... yaparlar bunu...
İşte bu noktada bize düşen gerçeği olduğu gibi 'aks' ettirmektir..kayırmacaya girmeden kör kütük savunmadan,küfür kafir savurmadan...bilirsiniz ki gerçeği konuşanlar asla sevilmezler...ille maymundan geldik biz maymunuz diyene hayır sen insansın demenin anlamsızlığı gibi,kafasını kuma sokup saklandığını sanan devekuşlarına da aslında bir taraflarının açıkta kaldığını anlatmanın faydası yoktur..o halde nedir ?..bıkmadan ,usanmadan doğruyu söylemeye devam etmektir..inadına doğru olursanız,eğriler yol bulamaz...
Unutulmaması gereken insanlar hoşlanmasa da hakikatın söylenmesi gerektiğidir...İnsan hakikate bütün ruhu ile yürümelidir...