SITE İÇİ ARA

12 Kasım 2010 Cuma

Milli Takımı Sevmek

Önce bir okuyalım;
''Nesnes hastaymış başlığını atmışsın,ama daha ondan bile haberin yok. Sen beğenmesende TÜRKİYE Dünya Şampiyonasında!İşimizde olsa Sabahın erken saatinde,gece de olsa onları izliyoruz ve izlemeye de devam edicez,bundan hiç şüphen olmasın. Hataları var mı var;voleybol takım sporu.neslihan hasta falan değil...Hasta bile olsalar normaldir.Kızlara Kibarca geçmiş olsun dileklerinizi iletebilirsiniz. Tokyoda Kahvaltı sorunu,yemek sorunu yaşıyorlar...makarna,çorba ile idare ediyorlar.''
Son satırlara dikkat ederek başlarsak sorunun kökeninin daha sokaktan başladığını göreceğiz.Konudan bağımsız olarak şu satırları okusak zannedeceğiz ki bir grup insan dünyanın meçhul bir köşesinde aç,susuz kalmış neredeyse yardım göndereceğiz.Brezilya yemekleri japon yemekleri ile çok mu benzer ? Peki ya Rus yemekleri? İtalyanlar sorun çekmiyor mu ?Bu nasıl bir mantık,nasıl bir savunma...Milli takımı sevmek,oyuncuları sevmek ne zamandan beri sahip olunmayan vasıfları varmış gibi göstermekle eşdeğer?Ben neslihanı sevmiyormuşum,çarşaf çarşaf hakaret ediyormuşum!Neslihana gerçekleri söyleyerek iyilik yapıyoruz,O kıza bu kadar yükü yükleyip tek başına bu işi götürmesini bekleyenler çok mu seviyorlar ?Alacağımız derece sadece neslihanın alacağı derece olacak.Yani neslihan şu anda sadece kendi hanesine oynuyor, çünkü madalya şansı tek oyuncuyla imkansız. 5.olduk diye hava atarsınız kendi kendinize.Halbuki ısrarla dediğim şey şuydu; Neslihan oynarken diğerleri duruyor,bunun nedeni nedir bulunmalı,yoksa başarı hayal.Neslihan kadroya alınmamalıdır.Bütün oyuncuların benzer performans sergileyeceği komple bir takım olmalıyız.Neslihan olacaksa diğerlerini de oynatmanın bir yolu bulunmalı diye yazdık.Evet muhteşem balımızla milli takımımız bugüne kadar geldiği ve bundan sonra da gelebileceği en yüksek noktaya ulaşmış durumda.Voleybol takım oyunu evet doğru,biz zaten bunu anlatmaya çalışıyoruz ancak bizim takım henüz takım olamamış.Oyuncular arasındaki kaynaşma,odalardaki muhabbetler,twitterlarda oyuncular ve spikerler,yazarlar arasındaki hoş sohbetler takım olmayı sağlamıyor maalesef.İşte bu gerçekleri yazmak oyuncuları sevmemek midir yoksa tam tersi midir okuyucu karar verir.Her zaman dediğimiz gibi bazı oyunculara karşı aşırı sevgi sadece gözleri değil sinelerdeki kalpleri de köreltiyor.Platonik bir aşkla oyuncunun güzelliğine kanarak artık o oyuncuyu dokunulmaz-eleştirilmez bir seviyeye getiriyorlar.Bu yüzden ne doğru dürüst bir takım olabiliyoruz ne de bir oyuncunun tekeri patlamış kamyon gibi zikzaklar çizerek götürmesi dışında ilerleyebiliyoruz.Hiçbir büyük takımı yenemeden de ilk sekizde buluyoruz kendimizi.Hazır bu kadar şans varken neslihana sayısal loto oynatmak hiç fena fikir olmaz aslında.
İşin özü;kimseye zorla bu yazılar okutulmuyor,istemeyen okumaz.Kendi kendimizi aldatmayla mutlu olacaksak bu yazıları kimse okumasın zaten.